Aynı neticeye vardım.
- I've come to the same conclusion.
Ben senin kararlarını onaylamıyorum.
- I don't agree with your conclusions.
O, benim değil senin kararın.
- That's your conclusion, not mine.
Ona yardım etmemiz gerektiği sonucuna vardık.
- We came to the conclusion that we should help him.
Ancak uzun bir tartışmadan sonra bir sonuca vardılar.
- Only after a long dispute did they come to a conclusion.
Anlamadan yargıda bulunduğumuz için üzgünüz.
- We're sorry we jumped to conclusions.
Anlamadan yargıda bulunuyorsun.
- You're jumping to conclusions.