Ben futbol hayranıyım.
- I am fan of football.
Tatoeba'nın bir hayranıyım.
- I'm a fan of Tatoeba.
Vantilatör pervanelerinin üzerinde bir ton toz var.
- There's a ton of dust on top of the fan blades.
Tom vantilatörü çalıştırdı.
- Tom turned on the fan.
Bir dergiyle kendimi yelpazelendiriyorum.
- I am fanning myself with a magazine.
O kadının bir yelpazesi var çünkü hava sıcak.
- That lady has a fan because it is hot.
Rüzgar alevleri körükledi.
- The wind fanned the flames.
Rüzgarla körüklendiği için, alevler her yöne yayıldı.
- Fanned by the strong wind, the flames spread in all directions.