an entertainment that is offered to the public

listen to the pronunciation of an entertainment that is offered to the public
İngilizce - Türkçe

an entertainment that is offered to the public teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

attraction
{i} çekicilik

O önemli bir turistik çekicilik. - It's a major tourist attraction.

Bu kitap için herhangi bir çekicilik hissediyor musun? - Do you feel any attraction for this book?

attraction
{i} cazibe

Mercan kayalığı, bölgenin en önemli cazibesidir. - The coral reef is the region's prime attraction.

Åland adalarının en önemli cazibeleri samimi insanlar ve güzel manzara. - The most important attractions of the Åland Islands are the friendly people and the beautiful scenery.

attraction
çekim/cazibe
attraction
sempati
attraction
çekici şey
attraction
(Diş Hekimliği) 1. Çekilim. 2. Çenelerin anormal olarak sıkı sıkıya kapandıkları bir maloklüzyon türü
attraction
çekici oluş
attraction
buyüleyici şey
attraction
{i} çekim

Manyetik bir çekimle birbirlerine çekildiler. - They were drawn to each other by a magnetic attraction.

Gezegenlerin kütlesi evrensel çekim yasasına göre hesaplanır. - The mass of the planets is calculated according to the law of universal attraction.

attraction
{i} fiz. çekim
attraction
{i} atraksiyon
attraction
{i} eğlence programı
attraction
{i} alımlılık
attraction
(Tıp) Cazibe, çekme kuvveti, çekim atraksiyon
attraction
eglence programı
İngilizce - İngilizce
attraction
an entertainment that is offered to the public

    Heceleme

    an en·ter·tain·ment that I·s offered to the pub·lic

    Türkçe nasıl söylenir

    ın entırteynmınt dhıt îz ôfırd tı dhi pʌblîk

    Telaffuz

    /ən ˌentərˈtānmənt ᴛʜət əz ˈôfərd tə ᴛʜē ˈpəblək/ /ən ˌɛntɜrˈteɪnmənt ðət ɪz ˈɔːfɜrd tə ðiː ˈpʌblɪk/