Acil bir durumda, 110'u çevirin.
- In case of an emergency, dial 110.
Acil bir durumda, bu düğmeye basın.
- In case of an emergency, push this button.
Amerikan hükümeti olağanüstü hal ilan etti.
- The American Government declared a state of emergency.
Türkiye üç aylık bir olağanüstü hal ilan etti.
- Turkey has declared a three-month state of emergency.
Mary'yi acil servise götürüyorlar.
- They're taking Mary to the emergency room.
Acil servise gitmem gerekti.
- I had to go to the emergency room.
Acil durumda hangi numarayı aramalıyım?
- What number should I call in case of an emergency?
Tom bir acil durum çağrısı aldı ve işi terk etmek zorunda kaldı.
- Tom got an emergency call and had to leave work.
Acil bir durumda, bu düğmeye basın.
- In case of an emergency, push this button.
Acil bir durumda, 110'u çevirin.
- In case of an emergency, dial 110.
emergency vehicles.
... into Jim in an emergency operation. ...
... And despite that, what we've said is, yes, we had to take some initial emergency measures ...