Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem.
- I don't eat meat, shellfish, poultry or gravy.
Sahilde güzel bir kabuk buldum.
- I found a beautiful shell on the shore.
Kovan mühimmat deposuna düştü ve bir dizi patlama yarattı.
- The shell fell into the ammunition depot, which provoked a series of explosions.
Sami mermi kovanlarını topladı.
- Sami collected the shell casings.
He's lost so much weight from illness; he's a shell of his former self.