İnsana da aşırı sıcaklıklara karşı koruyucu cihazlar verilmektedir.
- Man, too, has been given protective devices against extreme temperatures.
İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır.
- Man's skin is very sensitive to temperature changes.
Ateşim var gibi görünüyorum.
- I seem to have a temperature.
Benim yüksek ateşim var.
- I have a high temperature.
Düşük ısılar suyu buza çevirir.
- Low temperatures turn water into ice.
Bugün ısı 30 santigrat dereceye kadar yükseldi.
- Today, the temperature rose as high as 30 degrees Celsius.
You have a temperature; I think you should stay home today. You’re sick.