Clive bir elektronik mühendisi olmak istiyor.
- Clive wants to be an electronic engineer.
Elektronik sigaradan çıkan duman miktarı hiç fena değil.
- The amount of smoke that comes out of an electronic cigarette isn't bad at all.
Tom elektrikli sandalyede idam edildi.
- Tom was electrocuted.
Elektrikli arp çalarken, o elektrik çarpmasından öldü.
- He was electrocuted while playing the electric harp.