an earnest and deep, not greatly passionate, but rather melancholic desire

İngilizce - Türkçe

an earnest and deep, not greatly passionate, but rather melancholic desire teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

longing

{i} özlem

Biz hepimiz dünyada barış için özlem duyuyoruz. - We are all longing for peace in the world.

Onlar birbirlerine özlemle baktılar. - They stared longingly at each other.

longing

{i} hasret

longing

sevda

longing

arzulu

longing

istekli

longing

güçlü istek

longing

{i} can atma

longing

güçlü bir arzu duyan

longing

{s} özlemiş

longing

{i} arzu

O asla gizli arzularından kimseye bahsetmedi. - She never told anyone about her secret longings.

longing

{s} susamış

longing

{s} özlem dolu

longing

güçlü arzu

İngilizce - İngilizce

an earnest and deep, not greatly passionate, but rather melancholic desire teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

longing

Heceleme

an ear·nest and deep, not great·ly passionate, but rath·er mel·an·chol·ic de·sire