an attractive, lovely person, especially a (professional) beauty

listen to the pronunciation of an attractive, lovely person, especially a (professional) beauty
İngilizce - Türkçe

an attractive, lovely person, especially a (professional) beauty teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lovely
{s} güzel

Çünkü sen tatlı ve güzel bir kızsın. - Because you're a sweet and lovely girl.

Biz güzel bir yemek yedik. - We had a lovely meal.

lovely
{s} sevimli

İki oğlan sevimli bir kediyle yalnız yaşıyorlardı. - The two boys lived alone with a lovely cat.

Ne sevimli bir bahçe! - What a lovely garden!

lovely
sevgili

Ve yolun her adımında benim arkamda olan sevgili karım Kate'e teşekkür etmeliyim. - And I must thank my lovely wife, Kate, who was behind me every step of the way.

lovely
sevilir
lovely
şeker
lovely
hoş

Siz çok hoş bir seyircisiniz. - You're such a lovely audience.

Hoş bir gece geçirdim. - I had a lovely night.

lovely
harika
lovely
nefis
lovely
{s} şirin
lovely
ÇOK ŞEKER
lovely
sevimlilik
lovely
lovelinessgüzellik
lovely
hoş/sevimli
İngilizce - İngilizce
lovely
an attractive, lovely person, especially a (professional) beauty