an attorney's legal argument in written form for submission to a court

listen to the pronunciation of an attorney's legal argument in written form for submission to a court
İngilizce - Türkçe

an attorney's legal argument in written form for submission to a court teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

brief
{s} kısa

Bana kısaca ne olduğunu anlat. - Tell me, briefly, what happened.

Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin. - In brief, you should have accepted the responsibility.

brief
{s} kısa ve öz

Kısa ve özlü olacağım. - I'll be brief and concise.

Lütfen mümkün olduğu kadar kısa ve öz ol. - Please be as brief as possible.

brief
{i} avukat tutma
brief
kısaca

Gazeteye kısaca göz attı. - She glanced briefly at the newspaper.

Kısacası, o yanılıyordu. - In brief, he was wrong.

brief
(Politika, Siyaset) görev talimatı
brief
hulasa
brief
dava özeti
brief
{f} özetle

Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin? - Can you briefly sum up what was said at the meeting?

brief
don
brief
gerekli bilgiyi vermek
brief
ç.külot
brief
özet

Bana planın kısa bir özetini verdi. - He gave me a brief outline of the plan.

Toplantıda ne söylendiğini kısaca özetleyebilir misin? - Can you briefly sum up what was said at the meeting?

brief
son talimatı vermek
brief
{s} özlü

Kısa ve özlü olacağım. - I'll be brief and concise.

brief
{i} belge

Tom evrak çantasını açtı ve birkaç belge çıkardı. - Tom opened his briefcase and pulled out a couple of documents.

brief
(Askeri) AYDINLATMAK, YÖN, ETMEK: Bak. "orient"
brief
{s} kısa. i., huk. davanın özeti
İngilizce - İngilizce
brief
an attorney's legal argument in written form for submission to a court

    Heceleme

    an attorney's le·gal ar·gu·ment in writ·ten form for sub·mis·sion to a Court

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ıtırniz ligıl ärgyımınt în rîtın fôrm fôr sıbmîşın tı ı kôrt

    Telaffuz

    /ən əˈtərnēz ˈlēgəl ˈärgyəmənt ən ˈrətən ˈfôrm ˈfôr səbˈməsʜən tə ə ˈkôrt/ /ən əˈtɜrniːz ˈliːɡəl ˈɑːrɡjəmənt ɪn ˈrɪtən ˈfɔːrm ˈfɔːr səbˈmɪʃən tə ə ˈkɔːrt/