Tom Mary'yi onun asistanı olarak çalışması için atadı.
- Tom appointed Mary to act as his assistant.
Biz onu bir asistan olarak onu işe aldık.
- We employed her as an assistant.
Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.
- His assistant polished his shoes.
Kendisi bir arkeolog'un yardımcısıdır.
- He is an archeologist's assistant.
Yaşlı insanlar tezgâhtar tarafından kandırıldı.
- Old people were tricked by the shop assistant.
Dan tezgahtarı kurtardı ve yangını söndürmeye çalıştı.
- Dan rescued the shop assistant and tried to put out the fire.