an attempt to take the ball away from the opposing player

İngilizce - Türkçe

an attempt to take the ball away from the opposing player teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

challenge

meydan okumak

Tom iyi bir meydan okumaktan hoşlanır. - Tom enjoys a good challenge.

Ben senin otoritene meydan okumak istemedim. - I didn't mean to challenge your authority.

challenge

meydan okuma

Bu bir meydan okuma olacak. - It's gonna be a challenge.

Bu bir meydan okuma olur. - That would be a challenge.

challenge

düelloya davet etmek

challenge

{i} kimlik sorma

challenge

(Kanun) reddi hakim

challenge

alnını karışlamak

challenge

karşı çıkma

challenge

{f} meydan oku

İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir. - In two moves, Kasparov will check the challenger.

Tom tenis oyununda Mary'ye meydan okudu. - Tom challenged Mary to a game of tennis.

challenge

karşılaşmaya davet

challenge

karşı çıkmak

challenge

{i} bağışıklık

challenge

{f} havlamaya başlamak

challenge

boy ölçüşmek

challenge

{f} davet etmek (düello)

challenge

mücadeleye davet

challenge

{f} kafa tutmak (Argo)

challenge

{f} hiçe saymak

challenge

{i} itiraz

Tom benim itirazımı kabul etti. - Tom accepted my challenge.

Sami ona itiraz etmedi. - Sami didn't challenge that.

challenge

oy pusulasının geçersizliğinin veya seçmenin yetersizliginin iddia edilmesi

İngilizce - İngilizce

an attempt to take the ball away from the opposing player teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

challenge

Heceleme

an at·tempt to take the Ball a·way from the opposing play·er

Türkçe nasıl söylenir

ın ıtempt tı teyk dhi bôl ıwey fırm dhi ıpōzîng pleyır

Telaffuz

/ən əˈtempt tə ˈtāk ᴛʜē ˈbôl əˈwā fərm ᴛʜē əˈpōzəɴɢ ˈplāər/ /ən əˈtɛmpt tə ˈteɪk ðiː ˈbɔːl əˈweɪ fɜrm ðiː əˈpoʊzɪŋ ˈpleɪɜr/