an athlete who plays only when another member of the team drops out

listen to the pronunciation of an athlete who plays only when another member of the team drops out
İngilizce - Türkçe

an athlete who plays only when another member of the team drops out teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

reserve
{f} rezerve ettirmek
reserve
{f} ayırmak

Ben birinci sınıf bir kamara ayırmak istiyorum. - I want to reserve a first-class stateroom.

reserve
{f} ayırtmak

İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for two.

Bir taksi ayırtmak daha hızlıdır. - It's faster to reserve a taxi.

reserve
yedek
reserve
{i} ihtiyat
reserve
(Kanun) karşılık
reserve
barındırmak
reserve
(Kanun) mahfuz tutmak
reserve
yedek güçler
reserve
korumak
reserve
{f} ayır

Otel odamı üç hafta önceden ayırttım. - I reserved my hotel room three weeks in advance.

İki kişilik bir masa ayırtmak istiyorum. - I'd like to reserve a table for two.

reserve
{f} ayırtmak: I reserved a table for four at the restaurant. Lokantada dört kişilik bir masa ayırttım
reserve
belirli bir amaç için ayrılmış
reserve
hakkını muhafaza etmek
reserve
{f} tutmak
reserve
{i} ön koşul
reserve
ayır,v.rezerve et: n.rezerv
İngilizce - İngilizce
reserve
substitute
an athlete who plays only when another member of the team drops out

    Heceleme

    an ath·lete who plays on·ly when an·oth·er Mem·ber of the team drops out

    Türkçe nasıl söylenir

    ın äthlit hu pleyz ōnli hwen ınʌdhır membır ıv dhi tim dräps aut

    Telaffuz

    /ən ˈaᴛʜˌlēt ˈho͞o ˈplāz ˈōnlē ˈhwen əˈnəᴛʜər ˈmembər əv ᴛʜē ˈtēm ˈdräps ˈout/ /ən ˈæθˌliːt ˈhuː ˈpleɪz ˈoʊnliː ˈhwɛn əˈnʌðɜr ˈmɛmbɜr əv ðiː ˈtiːm ˈdrɑːps ˈaʊt/