an area thickly overgrown usually with one kind of plant

listen to the pronunciation of an area thickly overgrown usually with one kind of plant
İngilizce - Türkçe

an area thickly overgrown usually with one kind of plant teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

brake
{f} frenlemek
brake
{f} fren yapmak
brake
{i} fren

O, fren pedaline bastı. - He pressed the brake pedal.

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım. - I will only buy the car if they repair the brakes first.

brake
frenleyip durdurmak/yavaşlatmak
brake
eğleç
brake
eğleçleyip durdurmak/yavaşlatmak
brake
eğleçlemek
brake
eğleç yapmak
brake
toprak/fren
brake
fren yapma

O, zamanında fren yapmadı ve bir ağaca çarptı. - He didn't brake on time, and ran into a tree.

brake
{f} frenle

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım. - I will only buy the car if they repair the brakes first.

Bisikletimin frenlerini ayarlattım. - I had the brakes of my bicycle adjusted.

brake
{i} büyük eğreltiotu
brake
brakyçalıyla kaplı
brake
iş1emek brake adjustmentfren ayarı
brake
fren takozu
brake
brake block tekerlek baskı takozu
brake
{f} işlemek keten
brake
{i} çalılık
brake
{i} fre

John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk. - John put his foot on the brake and we stopped suddenly.

Fren çalışmayı durdurdu. - The brake stopped working.

İngilizce - İngilizce
brake
an area thickly overgrown usually with one kind of plant

    Heceleme

    an ar·e·a thick·ly o·ver·grown u·su·al·ly with one kind of plant

    Türkçe nasıl söylenir

    ın eriı thîkli ōvırgrōn yujıli wîdh hwʌn kaynd ıv plänt

    Telaffuz

    /ən ˈerēə ˈᴛʜəklē ˈōvərˈgrōn ˈyo͞oᴢʜəlē wəᴛʜ ˈhwən ˈkīnd əv ˈplant/ /ən ˈɛriːə ˈθɪkliː ˈoʊvɜrˈɡroʊn ˈjuːʒəliː wɪð ˈhwʌn ˈkaɪnd əv ˈplænt/