an almost white colour, with tints of grey, yellow or brown

listen to the pronunciation of an almost white colour, with tints of grey, yellow or brown
İngilizce - Türkçe

an almost white colour, with tints of grey, yellow or brown teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

natural
{s} doğuştan

Onun doğuştan yetenekleri var. - He has natural gifts.

Tom doğuştan liderdir. - Tom is a natural-born leader.

natural
{s} doğal

Kelimesi kelimesine direkt çeviriler değil, doğal görünen çeviriler istiyoruz. - We want natural-sounding translations, not word-for-word direct translations.

Doğal gıdalardan çok işlenmiş gıdalar yiyoruz. - We eat more processed food than natural food.

natural
{s} tabii

Asıl amaç buysa bilmem tabii. - If that is the real aim, naturally I would not know about that.

Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz. - Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.

natural
tabiata uygun
natural
cibilli
natural
olağan
natural
doğuştan yetenekli kişi
natural
doğaya özgü
natural
(Tıp) Sun'i veya patoljik olmayan
natural
asıl

Asıl amaç buysa bilmem tabii. - If that is the real aim, naturally I would not know about that.

natural
dili doğuştan hünerli kimse
natural
{s} doğuştan olan. i., k.dili. doğuştan yetenekli kimse
natural
öz çocuk
natural
suni olmayan
natural
(Tıp) Tabii, normal
natural
doğuştan budala
natural
natura
İngilizce - İngilizce
natural
an almost white colour, with tints of grey, yellow or brown