İngilizce - Türkçe
an alloy of copper and zinc which has a nice yellow color teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- brass
- pirinç
Altın renk olarak pirinç madenine benzer.
-Gold is similar in color to brass.
Beş yuan paralar pirinç, ve on yuan paralar bronz dışında yapılır.
-The five yuan coins are brass, and the ten yuan coins are made out of bronze.
- brass
- bando
Otelin lobisinde çalan beş kişilik bir bando vardı.
-There was a brass quintet playing in the lobby of the hotel.
Bir bando cadde boyunca uygun adımlarla yürüyüş yapıyor.
-A brass band is marching along the street.
- brass
- yüksek rutbeli subaylar
- brass
- pirinçten yapılmış
- brass
- tıngır
- brass
- (Kimya) pirinç alaşım
- brass
- (Otomotiv) pirinç levha
- brass
- sarı metal
- brass
- cüret
- brass
- yüzsüzlük
- brass
- küstahlık
- brass
- s pirinçt
- brass
- {i} mangır
- brass
- {i} pirinçten yapılmış eşya veya kaide
- brass
- pirinç pirinçten yapılmış alet veya eşya
- brass
- (Tekstil) prinç
Prinçten yapılmış eski çaydanlığımı seviyorum.
-I like my old brass tea pot.
- brass
- pirinçle kaplamak
- brass
- (isim) pirinç, pirinçten yapılmış eşya veya kaide; cüret,küstahlık; yüksek rütbeli subaylar, para, mangır
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
an alloy of copper and zinc which has a nice yellow color teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- brass
an alloy of copper and zinc which has a nice yellow color
Heceleme
an al·loy of cop·per and zinc which has a nice yel·low col·orTürkçe nasıl söylenir
ın äloy ıv käpır ınd zîngk hwîç hız ı nays yelō kôlırTelaffuz
/ən ˈaˌloi əv ˈkäpər ənd ˈzəɴɢk ˈhwəʧ həz ə ˈnīs ˈyelō ˈkôlər/ /ən ˈæˌlɔɪ əv ˈkɑːpɜr ənd ˈzɪŋk ˈhwɪʧ həz ə ˈnaɪs ˈjɛloʊ ˈkɔːlɜr/
Resimler
Favoriler