Bu çiçek aranjmanı güzel.
- This floral arrangement is beautiful.
Jane çiçek aranjmanı ile ilgileniyor.
- Jane is interested in flower arrangement.
Düzenlemeleri yaptığınız için teşekkür ederiz.
- Thank you for making the arrangements.
Bu düzenleme sadece geçici.
- This arrangement is only temporary.
Tom ve Mary bir anlaşmaya vardılar.
- Tom and Mary reached an agreement.
Hintliler bu anlaşmadan mutlu değillerdi.
- The Indians were not happy with this agreement.
Onunla resmi bir sözleşme yaptın mı?
- Did you make a formal agreement with him?
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Tom anlaşma şartlarına uymadı.
- Tom has welshed on the agreement.
Tom başını sallayarak kabul etti.
- Tom nodded in agreement.
Tüm partiler için kabul edilebilir bir anlaşmaya sonunda ulaşıldı.
- An agreement acceptable to all parties was finally reached.
Parti için düzenlemelerle ilgileneceğiz.
- I'll see to the arrangements for the party.
Düzenlemeleri yaptığınız için teşekkür ederiz.
- Thank you for making the arrangements.
Onlarla önceden hazırlıklar yapmalıyız.
- We must make arrangements with them beforehand.
Toplam gizliliği kabul etmek ve bir gizlilik sözleşmesi imzalamak zorundaydık.
- We had to agree to total confidentiality and sign a non-disclosure agreement.
Bu konuda hepimiz uzlaşma içindeyiz.
- We're all in agreement about that.
Tom uzlaşmasını göstermek için başını salladı.
- Tom nodded his head to show his agreement.
He nodded his agreement.
Her nymph-like features such agreements have / That I could venture with her to the grave .
The results of my experiment are in agreement with those of Michelson and with the law of General Relativity.
... PRESIDENT OBAMA: I suspect it'll be a small agreement. ...
... if the Afghan government signs a security agreement that we have ...