an activity done as an exercise or practice (especially a military exercise)

listen to the pronunciation of an activity done as an exercise or practice (especially a military exercise)
İngilizce - Türkçe

an activity done as an exercise or practice (especially a military exercise) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

drill
delgi
drill
matkap

Kapıyı matkapla delemem. Bu Ken'in işi. - I cannot drill the door. This is Ken's job.

Yüksek sesli matkap, kocasına baş ağrısı verdi. - The loud drill gave her husband a headache.

drill
tatbikat

Bugün bir yangın tatbikatı yaptığımızı duydum. - I hear we're having a fire drill today.

Dün bir yangın tatbikatı yaptık. - We had a fire drill yesterday.

drill
(Askeri) eğitim
drill
{f} (matkapla) delmek
drill
sondaj

Onlar petrol için sondaj yapmaya niyetlendiler. - They intended to drill for oil.

Tom'un şirketi petrol için sondaj yapıyor. - Tom's company is drilling for oil.

drill
(Diş Hekimliği) frez
drill
açmak
drill
sondajla açma
drill
{f} talim yapmak
drill
eğitmek
drill
{i} tohum yatağı
drill
matkapla delik açma usulü
drill
matkapla delmek
drill
{i} kaba pamuklu kumaş
drill
{f} çalıştırmak
drill
{f} kuyu açmak
drill
(İnşaat) delmek, matkap
drill
{f} sondaj yapmak
İngilizce - İngilizce
drill

Regular fire drills can ensure that everyone knows how to exit safely in an emergency.

an activity done as an exercise or practice (especially a military exercise)

    Heceleme

    an ac·ti·vi·ty done as an ex·er·cise or prac·tice (especially a mi·li·ta·ry exercise)