O, yüzmekten korkuyor.
- He is afraid of swimming.
Bu nehir içinde yüzmek için tehlikelidir.
- That river is dangerous to swim in.
Ben bir çocukken çoğu zaman denizde yüzmeye gittim.
- When I was a child, I often went swimming in the sea.
Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- I prefer swimming to skiing.
O, onun yüzüşünü izledi.
- She watched him swim.
O, çocukların yüzüşünü izledi.
- He watched the boys swimming.
Ne zaman burada yüzebilirim?
- When can I swim here?
John yüzme kulübündedir.
- John is in the swimming club.
I'm going for a swim.