Konser büyük bir hayal kırıklığıydı.
- The concert was a big disappointment.
Linda'nın hayal kırıklığı öylesine fazlaydı ki gözyaşlarına boğuldu.
- Such was Linda's disappointment that she burst into tears.
Hayat hayal kırıklıkları ile dolu.
- Life is full of disappointments.
İnsanoğlunun hayatında niçin hayal kırıklıkları vardır?
- Why are there disappointments in human life?