an account of ones travels

listen to the pronunciation of an account of ones travels
İngilizce - Türkçe

an account of ones travels teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

travel
{f} seyahat etmek

Yurt dışına seyahat etmek ister misiniz? - Would you like to travel abroad?

Seninle seyahat etmek istiyorum. - I want to travel with you.

travel
{i} yolculuk

O yanında bir çalar saati almadan asla yolculuk yapmaz. - He never travels without taking an alarm clock with him.

Zamanda yolculuk mümkündür. - Time travel is possible.

travel
{f} kaçmak
travel
{i} seyahat etme

Yurt dışında seyahat etme fırsatım oldu. - I had a chance to travel abroad.

Yurt dışına seyahat etmek benim en sevdiğim şeylerden biridir. - Traveling abroad is one of my favorite things.

travel
{f} k.dili. hızlı gitmek
travel
{f} dolaşmak

Tom, Avrupa'da dolaşmak istedi. - Tom wanted to travel around Europe.

Tom, Avrupa'da dolaşmak istiyor. - Tom wants to travel around Europe.

travel
belli bir alanda gidip gelmek
travel
gazlamak
travel
topuklamak
travel
gitmek

Gemi ile gitmek arabayla gitmekten daha uzun sürüyor. - Traveling by boat takes longer than going by car.

Evinizden 10 km uzaktaki bir mağazaya gitmek istiyorsanız ve saatte 50 km hızla sürüyorsanız oraya varmak 12 dakikanızı alır. - If you want to travel to a store located 10 km from your house, and you drive at 50 km/h, it would take you 12 minutes to get there.

travel
tüymek
an account of
Bir hesabın
travel
hareket etmek
travel
geçmek
travel
dili hızlı gitmek
travel
muntazam ha
travel
{f} yolculuk etmek, seyahat etmek
travel
{f} gezmek, dolaşmak
travel
(fiil) yolculuk etmek, seyahat etmek, dolaşmak, gezmek, yol almak, işlemek, kaçmak
travel
(Nükleer Bilimler) gezinme
İngilizce - İngilizce
travel
an account of ones travels

    Heceleme

    an ac·count of ones travels

    Türkçe nasıl söylenir

    ın ıkaunt ıv wʌnz trävılz

    Telaffuz

    /ən əˈkount əv ˈwənz ˈtravəlz/ /ən əˈkaʊnt əv ˈwʌnz ˈtrævəlz/