Fikir ilk başta saçma görünüyordu.
- The idea seemed absurd at first.
Senin İngilizce öğretme yöntemin saçmadır.
- Your method of teaching English is absurd.
Bedel anlamsız olarak yüksekti.
- The price was absurdly high.
Sen saçmayı denemeden imkansıza ulaşamazsın.
- You cannot achieve the impossible without attempting the absurd.
Onu yapman mantıksız.
- It's absurd of you to do that.
Twitter, saçmalıklara iyi bir örnektir.
- Twitter is a good example of absurdity.
Düşünce alanında, saçmalık ve sapkınlık dünyanın ustaları olarak kalır, ve onların hakimiyeti ancak kısa süreler için askıya alınır.
- In the sphere of thought, absurdity and perversity remain the masters of the world, and their dominion is suspended only for brief periods.