an abstraction belonging to or characteristic of two entities or parts together

listen to the pronunciation of an abstraction belonging to or characteristic of two entities or parts together
İngilizce - Türkçe

an abstraction belonging to or characteristic of two entities or parts together teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

relation
ilişki

Mutluluğun yüzde 90 kadarı tutum, yaşam kontrolü ve ilişkiler gibi unsurlardan geliyor. - As much as 90 percent of happiness comes from elements such as attitude, life control and relationships.

Sanırım John'un Jane ile olan ilişkilerini çok fazla okuyorsun. - I think you're reading too much into John's relationship with Jane.

relation
ara

Aramızdaki ilişkiler bozuk gibi görünüyor. - Relations between us seem to be on the ebb.

İslam ve batı arasındaki ilişki yüzyıllar süren birliktelik ve ortak çalışma fakat aynı zamanda çatışma ve din savaşları içermektedir. - The relationship between Islam and the West includes centuries of co-existence and cooperation, but also conflict and religious wars.

relation
naklediş
relation
takıntı
relation
aidiyet
relation
akraba

O benimle akraba değil. - He is no relation to me.

O, onun uzak bir akrabasıdır. - He is a distant relation of hers.

relation
bağıntı
relation
{i} bağ

En büyük nimet sağlık, en büyük zenginlik kanaat, en büyük bağ da vefadır. - Health is the greatest gift; satisfaction the greatest wealth; fidelity the greatest relation.

relation
{i} söyleme
relation
{i} bağlantı
relation
{i} anlatma
relation
akrabalar
relation
{i} oran
relation
(Tıp) İlgi, ilişki, münasebet
relation
{i} ilgi

İlgisizlik bir ilişki için ölüm öpücüğü ise öyleyse rahatlık bir iş için ölüm öpücüğüdür. - If indifference is the kiss of death for a relationship, then complacency is the kiss of death for a business.

Ben, özellikle Pekin gibi büyük şehirler ile ilgili olarak Çin'i tek bir cümleyle açıklayabilirim. - Çin, yaşam hızı hem hızlı hem de keyifli bir ülkedir. - I can describe China, especially in relation to big cities like Beijing, in one sentence - China is a country whose pace of life is both fast and leisurely.

relation
relations i
relation
{i} nispet
relation
bağıntı,ilişki
İngilizce - İngilizce
relation
an abstraction belonging to or characteristic of two entities or parts together

    Heceleme

    an ab·strac·tion be·long·ing to or char·ac·ter·is·tic of two entities or parts to·geth·er

    Türkçe nasıl söylenir

    ın äbsträkşın bîlôngîng tı ır kerıktırîstîk ıv tu entîtiz ır pärts tıgedhır

    Telaffuz

    /ən abˈstraksʜən bəˈlôɴɢəɴɢ tə ər ˌkerəktərˈəstək əv ˈto͞o ˈentətēz ər ˈpärts təˈgeᴛʜər/ /ən æbˈstrækʃən bɪˈlɔːŋɪŋ tə ɜr ˌkɛrəktɜrˈɪstɪk əv ˈtuː ˈɛntɪtiːz ɜr ˈpɑːrts təˈɡɛðɜr/