an abode; a cottage

listen to the pronunciation of an abode; a cottage
İngilizce - Türkçe

an abode; a cottage teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

being
{i} olma

İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil. - On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.

Doktor olmaktan gururluyum. - I am proud of being a doctor.

being
yaşam

Yaşaması konusunda hiçbir umut yok - There is no hope of his being alive.

Bir insan gibi yaşamanı daha fazla istiyorum. - I want you to live more like a human being.

being
vücut
being
oluş

O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun? - Do you know who brought that team into being?

Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler. - All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.

being
mevcudiyet
being
varlık

İnsanlar bilinçli varlıklardır. - Humans are conscious beings.

Hayvanlara saygı gösterelim çünkü onlar duyarlı varlıklardır. - Let's respect the animals, because they are sentient beings.

being
mahluk
being
canlı/yaşam
being
Tanrı

İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır. - Human beings were created in God's image.

being
var olan şey
being
beser
being
be ol
being
Supreme Being Allah
being
{i} yapı

Tom sadece yanında oturup Mary'ye zorbalık yapılmasını izleyemedi. - Tom couldn't just sit by and watch Mary being bullied.

Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu. - Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.

being
{i} varoluş
being
{i} insan

İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı. - Human beings succeeded in flying into space.

İnsanoğlu değiştikçe dil de değişir. - Language changes as human beings do.

being
Cenabıcall into being yaratmak
İngilizce - İngilizce
being