Dün eğlence parkında öğretmenime rastladım.
- Yesterday, I ran into my teacher at the amusement park.
Tom Mary'nin onu eğlence parkına götürmesini rica ettim.
- Tom asked Mary to give him a ride to the amusement park.
Tom bir eğlence parkına gitti.
- Tom went to an amusement park.
Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?
- In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department?
Lunaparkta Mary yalnız başına ağlayan bir oğlan buldu ve yumuşak bir sesle Merhaba yavrum, sorun nedir? Kayıp mı oldun? Seni Kayıp Çocuklar Şubesine götüreyim mi? dedi.
- In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department?
Lunaparkı yapmak on yıl aldı.
- It took ten years to build the amusement park.
Filmler büyük bir eğlence.
- Movies are a great diversion.
This is some form of amusement you're talking about.
... particular amusement ride change over time, so it's ...
... look at a particular amusement site in North America, that ...