Genel bir kural olarak, eleştirmek kolaydır ama alternatif öneri üretmek zordur.
- As a general rule, it's simple to criticize, but difficult to produce alternative suggestions.
Dil bilgisi açısından doğru olan cümle üretmek için çalışman gerekir.
- You should try to produce grammatical sentences.
Şirket soya sosu ve diğer gıda ürünlerini üretiyor.
- The company produces soy sauce and other food products.
İngiltere, İspanyol ürünü ithal ediyor.
- England imports Spanish produce.
Benzer sebepler benzer sonuçlar üretirler.
- Like causes produce like results.
Böyle uluslararası birleşme harika sonuçlar doğurdu.
- Such international cooperation produced great results.
Polis fiziksel kanıt göstermekte başarısız oldu.
- Police failed to produce physical evidence.