I kept him company while his wife was in surgery.
- Eşi ameliyatta iken, ben ona eşlik ettim.
I underwent major surgery last year.
- Geçen yıl büyük bir ameliyat geçirdim.
She decided to have the operation.
- Ameliyat edilmeye karar verdi.
I had an operation for glaucoma last year.
- Geçen yıl glokom için ameliyat oldum.
Tom said Mary almost died on the operating table.
- Tom neredeyse Mary'nin ameliyat masasında öldüğünü söyledi..
Tom was lying unconscious on the operating table.
- Tom ameliyat masasında, baygın hâlde yatıyordu.
Tom put on a pair of surgical gloves.
- Tom bir çift ameliyat eldiveni giydi.
Tom said Mary almost died on the operating table.
- Tom neredeyse Mary'nin ameliyat masasında öldüğünü söyledi..
Carry her to the operating room.
- Onu ameliyathaneye taşı.
We have to operate urgently.
- Acilen ameliyat etmek zorundayız.
We have to operate urgently.
- Derhal ameliyat etmek zorundayız.
Tom has to have an operation on his back.
- Tom sırtından bir ameliyat olmak zorunda.
He has to have an operation next week.
- O, gelecek hafta bir ameliyat olmak zorundadır.