Komşu masada Almanca konuşan bir çift oturuyordu. - At the neighbouring table sat a German-speaking couple.
Komşu masada Almanca konuşan bir çift oturuyordu.
At the neighbouring table sat a German-speaking couple.
İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır. - The border between the two neighbouring countries remains closed.
İki komşu ülke arasındaki sınır kapalı kalır.
The border between the two neighbouring countries remains closed.