Bu ürün hakkında bazı değişiklikler yapabilir miyim?
- Can you make some alterations on this product?
O araştırma yöntemini değiştirmek için bir öneri teklif ediyor.
- He's proposing a suggestion for altering the research method.
Etek uygun değildi, bu yüzden değiştirmek zorunda kaldım.
- The skirt didn't fit so I had to alter it.
Elbisesini tek başına değiştirmek zorunda kaldı.
- She had to alter her dress by herself.
Tom takım elbisesini değiştirdi.
- Tom got his suit altered.
alteration, though it be from worse to better, hath in it inconveniences….
and I saw by the alteration in your face that a train of thought had been started.