When Tom opened the door, he saw Mary standing there with a six-pack and a pizza.
- Tom kapıyı açtığında, o, Mary'nin orada altılı bir paket ve bir pizza ile orada durduğunu gördü.
Tom came in carrying a six pack of beer.
- Tom altılık bira paketi taşıyarak içeri girdi.
He hid his toys under the bed.
- Oyuncaklarını yatağın altına sakladı.
Is the cat on the chair or under the chair?
- Kedi, sandalyenin üstünde mi yoksa altında mı?
I always get up at six.
- Her zaman altıda kalkarım.
Ten, eleven, twelve, thirteen, fourteen, fifteen, sixteen, seventeen, eighteen, nineteen, twenty.
- On, on bir, on iki, on üç, on dört, on beş, on altı, on yedi, on sekiz, on dokuz, yirmi.
A triangle has three angles, and a hexagon has six angles.
- Bir üçgenin üç açısı ve altıgenin altı açısı vardır.
A hexagon has six sides.
- Bir altıgenin altı yanı var.