also adj

listen to the pronunciation of also adj
İngilizce - Türkçe

also adj teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

dried
{f} kurut

Ateşin yanında ıslak elbiselerini kuruttu. - He dried his wet clothes by the fire.

Kurutulmuş balık benim damak tadıma uygun değil. - Dried fish is not to my taste.

driven
çakılmış
driven
işler
determinist
gerekirci
dried
kurulanmak
driven
sürülmüş
driven
çalışır
dried
kurutulmuş

Favori kurutulmuş meyven nedir? - What's your favorite dried fruit?

Favori kurutulmuş meyven nedir? - What's your favorite kind of dried fruit?

driven
sür

O, onun tarafından sürülen bir arabada asla bulunmadı. - She has never been in a car driven by him.

Tom Mary'nin arabasını sürmemeliydi. - Tom shouldn't have driven Mary's car.

driven
sürmek
driven
Azimli

Like most of the lawyers that I know, Rachel is driven.

Tom azimli, değil mi? - Tom is driven, isn't he?

Tom çok azimli, değil mi? - Tom is very driven, isn't he?

driven
Güdümlü

Test driven development.

dried
f., bak. dry. s. kurutulmuş, kuru
dried
{s} kurumuş

Kurumuş giysilerim aniden yağmur yağdığı için ıslanır. - My dried out clothes get wet because it suddenly rains.

dried
{s} kuru

Kurutulmuş balık benim damak tadıma uygun değil. - Dried fish is not to my taste.

Kuru üzüm kurutulmuş üzümdür. - Raisins are dried grapes.

driven
f., bak. drive
driven
drive götür/aç/git/sür
İngilizce - İngilizce
faultfinding
dueling
driven
hibernoceltic
dried
determinist
also adj