also, a small quantity of any substance so applied

listen to the pronunciation of also, a small quantity of any substance so applied
İngilizce - Türkçe

also, a small quantity of any substance so applied teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

lick
{f} yalamak

Hayat bir kaktüsten bal yalamak gibidir. - Life is like licking honey off a cactus.

Bir sigara içenle öpüşmek bir kül tablasını yalamak gibi bir şeydir. - Kissing a smoker is like licking an ashtray.

lick
(fiil) yalamak, dayak atmak, dövmek, yenmek, üstesinden gelmek, halletmek
lick
(of ile) az bir şey
lick
az bir miktar
lick
yalayıp yutmak
lick
yalama

Tom'un köpeği insanların yüzlerini yalamayı seviyor. - Tom's dog likes to lick people's faces.

Kesinlikle zemini yalamamalısın. - You must absolutely not lick the floor.

lick
(İİ) kafasını karıştırmak
lick
şaşırtmak
lick
{f} k.dili. üstün gelmek, yenmek
lick
lick clean yalayıp temizlemek
lick
{i} tokat
lick
galip gelmek
lick
{f} alev gibi yalayıp geçmek
lick
{f} yenmek
lick
argo dayak atmak
lick
hayvanların yaladıklan tabii tuz
lick
yalanacak miktarda az şey
lick
argo üstün gelmek
lick
{i} bir parçacık
İngilizce - İngilizce
lick
A small quantity
damn
also, a small quantity of any substance so applied