also, one of the upright inclosing parts of a building or a room

listen to the pronunciation of also, one of the upright inclosing parts of a building or a room
İngilizce - Türkçe

also, one of the upright inclosing parts of a building or a room teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wall
{i} duvar

Duvarda bir saat var. - There is a clock on the wall.

Birisi duvarın arkasında duruyor. - Someone is standing behind the wall.

wall
{i} set
wall
{i} sur: the walls of the old city eski kentin surları
wall
{f} tecrit etmek
wall
{f} duvar ör
wall
{i} zar
wall
wall creeper duvar tırmaşık kuşu
wall
{f} etrafına duvar çekmek
wall
kenar
wall
kale bedeni
wall
yan

Lütfen masayı duvarın yanına koy. - Please put the table next to the wall.

Tom kapının yanındaki duvara dayanıyordu. - Tom was leaning against the wall near the door.

wall
duvar prizi
wall
Tichodroma muraria
wall
wall plate duvar latası
wall
{f} ayırmak
wall
(İnşaat) örgü
wall
{f} kapatmak
wall
(isim) duvar, çeper, zar, set, sur
wall
(fiil) duvarla çevirmek, ayırmak, tecrit etmek, kapatmak
wall
{i} sur

Eski şehir surlarla çevrilidir. - The old city is surrounded by walls.

Sivrisinekler surlara saygı duymazlar. - Mosquitos don't respect walls.

İngilizce - İngilizce
wall
also, one of the upright inclosing parts of a building or a room