along with

listen to the pronunciation of along with
İngilizce - Türkçe
ile birlikte

Bu artış ile birlikte, dünyanın ekonomik organizasyonda bir değişiklik oldu. - Along with this increase, there has been a change in the world's economic organization.

Tom Mary ile birlikte şarkı söylemeye başladı. - Tom started singing along with Mary.

birlikte

Kalabalık ile birlikte gidin. - Go along with the crowd.

Eğer istiyorsan bizimle birlikte gelebilirsin. - Come along with us if you like.

kıyısında
ile beraber
kenarında
yanında
oraya
buraya
yanına
orada
burada
boyunca
ileriye
ileri
together with
ile beraber

Emily ile beraber gitmek istiyorum. - I want to go together with Emily.

together with
ile birlikte

Film izlemek için sinemaya gitmezsiniz. Daha ziyade, iki yüz kişi ile birlikte gülmek ve ağlamak için sinemaya gidersiniz. - You don't just go to the cinema to watch films. Rather, you go to the cinema in order to laugh and cry together with two hundred people.

Baba oğlu ile birlikte, ne kadar rahat! - The father is together with his son, how cozy it is!

together with
ile

Bazı mobilyalar tutkal ile monte edilir. - Some furniture is put together with glue.

Yapıştırıcı ile iki kağıt yaprağını birbirine yapıştırdım. - I stuck two sheets of paper together with paste.

İngilizce - İngilizce
together with
along with

    Heceleme

    a·long with

    Türkçe nasıl söylenir

    ılông wîdh

    Telaffuz

    /əˈlôɴɢ wəᴛʜ/ /əˈlɔːŋ wɪð/

    Videolar

    ... policing along with ...
    ... play counts, and ratings are added along with your songs. ...