O iş hemen hemen bitti.
- That job is pretty much finished.
O hemen hemen mükemmeldi.
- That was pretty much perfect.
Onlar oldukça fazla yalnız.
- They're pretty much alone.
Tom oldukça fazla evde kalır.
- Tom pretty much stays at home.
Bu oda neredeyse Tom'un onu bıraktığı şekilde.
- This room is pretty much the way Tom left it.
Romanı okumayı neredeyse bitirdim.
- I pretty much finished reading the novel.
Onu büyük ölçüde aştım.
- I've pretty much gotten over it.
Tom toplantıyı büyük ölçüde unuttu.
- Tom pretty much forgot about the meeting.
Pretty much all of the train operating companies have announced huge fare increases.