Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Mary başarılı olmasına yardım etmek için bir dost istiyor.
- Mary wants an ally to help her succeed.
Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.
- An enemy of an enemy is not necessarily an ally.
Fadıl ya sizin en iyi müttefikiniz ya da en kötü düşmanınız olabilir.
- Fadil can either be your best ally or your worst enemy.
Almanya bir zamanlar İtalya ile müttefikti.
- Germany was once allied with Italy.
Savaş Müttefik Devletler için zaferle sona erdi.
- The war ended in victory for the Allied Powers.
Avusturya'nın da müttefikleri vardı.
- Austria had allies, too.
Müttefikler bazen savaştan kaçınamadı.
- Sometimes the Allies could not avoid battle.