Tom şirkette benim dostumdur.
- Tom is my ally at the company.
Mary başarılı olmasına yardım etmek için bir dost istiyor.
- Mary wants an ally to help her succeed.
Ne olursa olsun senin müttefikin kalacağım.
- I'll remain your ally no matter what happens.
Bir düşmanın bir düşmanı mutlaka bir müttefik değildir.
- An enemy of an enemy is not necessarily an ally.
Müttefik askeri liderler Japon planını yenmek için bir yol buldu.
- Allied military leaders found a way to defeat the Japanese plan.
Müttefik kuvvetleri batıdan saldırıyorlardı.
- Allied forces were attacking from the west.
Onlar müttefikleri destekledi.
- They supported the Allies.
İtalya,Romanya,Portekiz,ve Yunanistan Müttefiklere katıldı.
- Italy, Romania, Portugal, and Greece joined the Allies.