Başkan Lincoln daveti kabul etti.
- President Lincoln accepted the invitation.
Hasta olduğum için daveti geri çevirmek zorunda kaldım.
- I had to decline the invitation because I was ill.
Sana davetiye gönderemem.
- I can't send you the invitation.
Mary konser için bir davetiyeyi geri çevirdi.
- Mary declined an invitation to the concert.