Atlet her türlü sporda yükseldi.
- The athlete excelled in all kinds of sports.
Her türlü insanla bağlantı kurar.
- He comes into contact with all kinds of people.
Onun yokluğu her türlü söylentiye yol açtı.
- His absence gave birth to all sorts of rumors.
Her türlü grup etkinlikleri vardı.
- There were all sorts of group activities.
Tom bana her çeşit soru sordu.
- Tom asked me all sorts of questions.
Sergiye her çeşit insan geldi.
- All sorts of people came to the exhibition.