Tom diğerleri gibi giyinmez.
- Tom doesn't dress like everybody else.
Tom diğerleriyle bekledi.
- Tom waited with everybody else.
Başka herkes fikrini söyleyinceye kadar Tom bir şey söylememeye karar verdi.
- Tom decided to say nothing until everyone else had given their opinions.
Utangaç çocuklar herkes gülene kadar asla gülmezler.
- Shy children never laugh until everyone else does.
Where's everyone else?
- Wo sind alle anderen?
I can only wonder if this is the same for everyone else.
- Ich kann mich nur fragen, ob es für alle anderen dasselbe ist.