Her şey birdenbire oldu.
- Everything happened all at once.
Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.
- All at once they began to laugh.
Hep birden koşmaya başladılar.
- They began to run all at once.
Birdenbire, o konuştu.
- All at once, he spoke out.
Birdenbire, tiz bir çığlık duydum.
- All at once, I heard a shrill cry.
Aniden bir feryat duydum.
- All at once, I heard a cry.
Aniden gökyüzü karardı ve yağmur başladı.
- All at once the sky became dark and it started to rain.
When all at once I saw a crowd, A host, of golden daffodils - William Wordsworth, Daffodils.