all the times

listen to the pronunciation of all the times
İngilizce - Türkçe

all the times teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

all the time
hep

Tom ve ben hep kavga ederiz. - Tom and I fight all the time.

Evren yıldızlarla doluysa, neden onların hepsinden gelen ışık tüm gökyüzünü sürekli parlatmıyor? - If the universe is full of stars, why doesn't the light from all of them add up to make the whole sky bright all the time?

all the time
her zaman

Bill her zaman dürüsttür. - Bill is honest all the time.

O, her zaman sessizdi. - He was silent all the time.

all the time
sürekli

Tom, onlar ilkokuldayken, sürekli Mary'ye sataşırdı. - Tom used to pick on Mary all the time when they were in elementary school.

Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor. - Tom thinks about Mary all the time.

all times
her zaman
all the time
sürekli olarak
all the time
hafta sekiz, gün dokuz
all the time
ıf.sürece: prep.her zaman
all the time
boyuna
all the time
her zaman, daima, hep
all the time
sabah akşam
İngilizce - İngilizce

all the times teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

all the time
Very often; frequently

I have never been this excited about having an album. I play it all the time.

all the time
Always; constantly; for the complete duration

The public does not wish to be outraged in this way all the time.

all the time
without respite; "he plays chess day in and day out"
all the time
constantly, continually
all the times

    Türkçe nasıl söylenir

    ôl dhi taymz

    Telaffuz

    /ˈôl ᴛʜē ˈtīmz/ /ˈɔːl ðiː ˈtaɪmz/

    Videolar

    ... something crazy we've made progress, not all the times ...