Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
Yıllar önce orada bir kale vardı.
- There was a castle here many years ago.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Her zaman gelecek yıl vardır.
- There's always next year.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
On yıl uzun bir zamandır.
- Ten years is a long time.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
Tayfunlar her yıl zarara yol açar.
- Typhoons bring about damage every year.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.