alkışlanabilir

listen to the pronunciation of alkışlanabilir
Türkçe - İngilizce
applaudable
Worthy of being applauded; praiseworthy; commendable
{s} commendable, admirable, worthy of applause
worthy of high praise; "applaudable efforts to save the environment"; "a commendable sense of purpose"; "laudable motives of improving housing conditions"; "a significant and praiseworthy increase in computer intelligence
alkışla
gave applause
alkışla
{f} clap

Tom clapped his hands. - Tom ellerini alkışladı.

The audience clapped when the concert was over. - Konser bittiğinde seyirci alkışladı.

alkışla
{f} acclaimed

The audience acclaimed the actors for their performance. - Seyirci, performansları için oyuncuları alkışladı.

They acclaimed him emperor. - Onu alkışlarla imparator ilan ettiler

alkışla
give applause
alkışla
given applause
alkışla
applaud

The audience applauded the performer. - Seyirci oyuncuyu alkışladı.

We applauded his honesty. - Biz onun dürüstlüğünü alkışladık.

alkışla
{f} acclaim

They acclaimed him emperor. - Onu alkışlarla imparator ilan ettiler

The player was acclaimed by the fans. - Oyuncu fanatikleri tarafından alkışlandı.

alkışla
clapping

The audience stopped clapping. - Seyirci alkışlamayı bıraktı.

Everyone started clapping. - Herkes alkışlamaya başladı.

alkışlanabilir