algılayamama

listen to the pronunciation of algılayamama
Türkçe - İngilizce
insentience
(Tıp) absence of perception
algıla
perceive

We tend to perceive what we expect to perceive. - Anlamayı umduğumuz şeyi algılama eğlimindeyiz.

To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive. - Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir.

algıla
(Bilgisayar) detect

Our sensors did not detect anything unusual. - Sensörlerimiz olağandışı bir şey algılamadı.

Our eyes can detect light. - Gözlerimiz ışığı algılayabilir.

algıla
{f} perceiving

It is not possible to conceive without perceiving. - algılama olmadan yaratmak imkansızdır.

algılayamama