The boss considered firing Tom, but decided against it.
- Patron Tom'u işten kovmayı düşündü fakat bunun aleyhinde karar verdi.
Tom considered leaving school, but decided against it.
- Tom okulu bırakmayı düşündü fakat onun aleyhinde karar verdi.
Tom testified against Mary.
- Tom Mary'nin aleyhinde tanıklık etti.
Are you for or against his idea?
- Onun fikrinin lehinde mi yoksa aleyhinde misin?