aldat

listen to the pronunciation of aldat
Türkçe - İngilizce
deceive

Thousands of people were deceived by the advertisement. - Binlerce insan, reklam yüzünden aldatıldı.

The boy I thought was honest deceived me. - Dürüst olduğunu düşündüğüm çocuk beni aldattı.

{f} beguiled
palter
{f} hoax

You're the victim of a hoax. - Sen bir aldatmaca kurbanısın.

I believe that it's all a hoax. - Bütün bunların bir aldatmaca olduğuna inanıyorum.

cheat on

He knows how to cheat on his wife. - Karısını nasıl aldatacağını bilir.

Are you telling me that it's completely normal to cheat on my wife? - Bana karımı aldatmanın tamamen normal olduğunu mu söylüyorsun?

finagle
inveigle
befool
{f} deluding

Oh! I'm not deluding myself! - Hay! Kendimi aldatmıyorum.

{f} spoof
{f} befooling
{f} cheat

It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!. - Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.

The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them. - Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.

{f} dupe
{f} paltering
delude
{f} trick

He realized that the visitors had tricked him. - Ziyaretçilerin, kendisini aldattığının farkına vardı.

It could've been a trick. - Bu bir aldatmaca olabilirdi.

{f} beguiling
{f} cheating

The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them. - Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.

It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!. - Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.

defraud
hoodwink

How could I hoodwink him? - Onu nasıl aldatabilirim?

humbug
aldat