He gets a high salary.
- O yüksek bir maaş alır.
Tom gets to do anything he wants to do.
- Tom yapmak istediği şeyi yapmak için alır.
She takes pleasure in seeing horror films.
- O, korku filmlerii izlemekten zevk alır.
Someone told me that every cigarette you smoke takes seven minutes away from your life.
- Birisi bana içtiğin her sigara ömründen yedi dakika alır dedi.
Allı dağlar yücedir.