alınlık

listen to the pronunciation of alınlık
Türkçe - İngilizce
fronton, frontal, pediment
prov. ornamented chain worn around the head
arch. pediment
fronton
alınlık bina
pediment
alınlık bina
triangular form on the front of a building that creates the peak of the roof
alınlık kirişi
face string
alın
forehead

The police found Tom lying on the floor with a bullet hole in the middle of his forehead. - Polis Tom'u alınının ortasındaki bir kurşun deliğiyle yerde yatarken buldu.

Tom leaned over and kissed his daughter's forehead. - Tom eğildi ve kızının alınını öptü.

alın
brow
alın
(Mekanik) face

Tom often posts motivational quotes on Facebook. - Tom sık sık facebook'ta motivasyon alıntılar postalar.

One of my six Facebook accounts was suspended. - Altı Facebook hesabımdan biri, Facebook tarafından askıya alındı.

alın
sinciput
Alın
(Tıp) metopon
alın
upper part of the face below the hairline and above the eyebrows
alın
frontal
alın
front; frontlet
alın
forehead of an animal
alın
mining face
alın
at the front

Make another appointment at the front desk. - Danışmadan başka bir randevu alın.

alın
pertaining to the forehead
alın
forehead, brow
alın
middle ear (Biology)
alın
tympanum
alın
forehead, brow; front; frontal
alın
{i} front

Make another appointment at the front desk. - Danışmadan başka bir randevu alın.

alın
(Anatomi) frons
alın
tympan
kesik alınlık
(İnşaat) broken pediment
kırık alınlık
(İnşaat) broken pediment
sivri alınlık
(İnşaat) pointed pediment
yuvarlak alınlık
curved pediment
Türkçe - Türkçe
Kadınların alınlarına taktıkları altın veya gümüşten süs eşyası
Kimi yapılarda giriş kısmının ya da kapı ve pencerelerin üstünde bulunan üçgen veya yarı değirmi süsleme
Yapılarda cephe süsü
Mimarlıkta, yapıların girişinde sütunlarla taşınan çatının cephesindeki üçgen ya da yarım daire biçimli duvar
Alın
(Osmanlı Dönemi) CEBİN
Alın
(Osmanlı Dönemi) CEBHE
alın
Bir ocakta her türlü ayak, galeri, baca, kuyu ve yolun ilerletilmekte olan yüzeyi
alın
Karşı
alın
Yüzün, kaşlarla saçlar arasındaki bölümü
alın
Bazı şeylerin önü, ön yüzü
alınlık