Take your time. We have all afternoon to shop.
- Acele etme. Alışveriş yapmak için bütün öğleden sonramız var.
Tom went downtown to do shopping.
- Tom alışveriş yapmak için şehir merkezine gitti.
I like shopping in used-book stores and in used-clothing shops.
- Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.
Where can I do some shopping?
- Nerede biraz alışveriş yapabilirim?
She may have gone out to do some shopping.
- O biraz alışveriş yapmak için dışarı gitmiş olabilir.
I'd like to do shopping on Fifth Avenue in New York.
- New York'ta Fifth Avenue'da alışveriş yapmak istiyorum.
Nancy did some shopping on the way.
- Nancy yolda biraz alışveriş yaptı.
Where can I do some shopping?
- Nerede biraz alışveriş yapabilirim?
Direct marketing is a means of allowing people to shop from home.
- Doğrudan pazarlama insanların evden alışveriş yapmasını sağlayan bir yoldur.