I am in the habit of taking a shower in the morning.
- Sabah duş almaya alışkınım.
He was in the habit of taking a walk before breakfast.
- Onun kahvaltıdan önce yürüme alışkanlığı vardı.
She arranges the buying and selling of houses in and around Deal.
- O Deal'in içinde ve çevresinde ev alışı ve satışı düzenlemektedir.
I went to the department store with a view to buying a present.
- Ben bir hediye satın almak amacıyla bir alışveriş merkezine gittim.
His new book met with a favorable reception.
- Onun yeni kitabı tatminkar bir alışla karşılaştı.
You'll soon get used to the climate here.
- Yakında buradaki iklime alışırsın.
It always takes time to get used to a new place.
- Yeni bir yere alışmak her zaman zaman almaktadır.